بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيمِ

25 Kasım 2009 Çarşamba

İslam'da Cihad Anlayışı

ENFÂL SÛRESİ
46.
Allah’a ve Resûl’üne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.
47.
Şımarıp böbürlenmek, insanlara gösteriş yapmak ve (halkı) Allah yolundan alıkoymak için yurtlarından çıkanlar (Mekke müşrikleri) gibi olmayın. Allah onların yaptıklarını kuşatıcıdır.
48.
Hani şeytan onlara yaptıklarını süslemiş ve, “Bu gün artık insanlardan size galip gelecek (kimse) yok, mutlaka ben de size yardımcıyım.” demişti. Fakat iki taraf (savaş alanında) yüz yüze gelince (şeytan), gerisin geriye dönüp, “Ben sizden uzağım. Çünkü ben sizin görmediğiniz şeyler (melekler)12 görüyorum. Ben Allah’tan korkarım. Allah, cezası çetin olandır” demişti.
49.
Hani münafıklar ve kalplerinde hastalık bulunan kimseler, “Bunları dinleri aldatmış” diyorlardı. Halbuki kim Allah’a tevekkül ederse hiç şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
50.
Melekler, kafirlerin yüzlerine ve artlarına vura vura ve “haydi tadın yangın azabını” diyerek canlarını alırken bir görseydin.
51.
(Ey kafirler!) Bu, sizin ellerinizin önceden yaptığının karşılığıdır. Yoksa Allah kullarına zulmedici değildir.
52.
Bunların durumu tıpkı Firavun ailesi ve onlardan öncekilerin durumu gibidir. Allah’ın âyetlerini inkar etmişler, Allah da kendilerini günahları sebebiyle hemen yakalamıştı. Şüphesiz Allah kuvvetlidir, azabı çetin olandır.

MUHAMMED SÛRESİ
30.
Biz dileseydik, onları sana gösterirdik de, sen onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun, sen onları, konuşma tarzlarından da tanırsın. Allah yaptıklarınızı bilir.
31.
Andolsun, içinizden, cihad edenleri ve sabredenleri belirleyinceye ve durumlarınızı ortaya koyuncaya kadar sizi deneyeceğiz.
32.
İnkâr edenler, Allah yolundan alıkoyanlar ve kendilerine hidayet yolu belli olduktan sonra Peygamber’e karşı gelenler hiçbir şekilde Allah’a zarar veremezler. Allah, onların amellerini boşa çıkaracaktır.
33.
Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygamber’e itaat edin. Amellerinizi boşa çıkarmayın.
34.
İnkâr eden, Allah yolundan alıkoyan, sonra da inkarcılar olarak ölenler var ya, Allah onları asla bağışlamayacaktır.
35.
Sakın za’f göstermeyin. Üstün olduğunuz halde barışa çağırmayın. Allah sizinle beraberdir. Sizin amellerinizi asla eksiltmeyecektir.
36.
Şüphesiz dünya hayatı ancak bir oyun ve eğlencedir. Eğer inanır ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız, O size mükafatınızı verir ve sizden mallarınızı (tamamen sarf etmenizi) istemez.
37.
Eğer onları sizden isteyip de sizi zorlasaydı, cimrilik ederdiniz, O da kinlerinizi ortaya çıkarırdı.
38.
İşte sizler, Allah yolunda harcamaya çağrılıyorsunuz. Ama içinizden cimrilik yapanlar var. Kim cimrilik yaparsa ancak kendi zararına cimrilik yapmış olur. Allah her bakımdan sınırsız zengindir, siz ise fakirsiniz. Eğer ondan yüz çevirecek olursanız, yerinize başka bir toplum getirir de onlar sizin gibi olmazlar.

HAC SÛRESİ
39.
Kendilerine savaş açılan müslümanlara, zulme uğramaları sebebiyle cihad için izin verildi. Şüphe yok ki Allah’ın onlara yardım etmeğe gücü yeter.
40.
Onlar, haksız yere, sırf, “Rabbimiz Allah’tır” demelerinden dolayı yurtlarından çıkarılmış kimselerdir. Eğer Allah’ın, insanların bir kısmını bir kısmıyla defetmesi olmasaydı, içlerinde Allah’ın adı çok anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescitler muhakkak yerle bir edilirdi. Şüphesiz ki Allah kendi dinine yardım edene mutlaka yardım eder. Şüphesiz ki Allah çok kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.
41.
Onlar öyle kimselerdir ki, şâyet kendilerine yeryüzünde imkan ve iktidar versek, namazı dosdoğru kılar, zekatı verir, iyiliği emreder ve kötülüğü yasaklarlar. Bütün işlerin âkıbeti Allah’a aittir.
42.
Ey Muhammed! Eğer seni yalanlarlarsa bil ki, onlardan önce Nûh, Âd ve Semûd kavimleri de (peygamberlerini) yalanlamışlardı.
43,44.
İbrahim’in kavmi ile Lût’un kavmi ve Medyen halkı da (yalanlamışlardı). Mûsâ da yalanlandı ve nihayet o inkarcılara mühlet verdim, sonra da onları yakalayıverdim. Beni inkar etmek nasılmış, (gördüler).
45.
Halkı zulmetmekteyken helak ettiğimiz, böylece duvarları, çökmüş çatılarının üzerine yıkılmış nice memleketler, nice kullanılmaz kuyular, nice muhteşem saraylar vardır!
46.
Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, düşünecek kalpleri, işitecek kulakları olsun? (Dolaştılar, ama ibret almadılar). Çünkü gerçekte gözler değil, göğüslerdeki kalpler (kalp gözleri) kör olur.

14 Kasım 2009 Cumartesi

Yalan Söylemenin Câiz Olduğu Yerler

261) Yalan Söylemenin Câiz Olduğu Yerler

İnsan ve topluma büyük değer veren dinimiz mevcut şartlar içinde en ideal toplum ve cemaatı oluşturmanın esaslarını getirmiş bulunmaktadır. Böylece birbirini seven, birbiriyle iyi geçinen cemaat ruhuna sahip bir ümmet gerçekleştirilmiş olmaktadır. Aşağıdaki hadis-i şerifte göreceğimiz üzere üç halde yalan söylemeye ruhsat verilmiş olması yalanı helal kılmak anlamında değildir. Yalan yalandır ama taşıdığı gayeler ve varmak istediği hedefler bakımından söyleyenin cezaya çarptırılmayacağı bildirilmektedir. Yalanın meydana getireceği dostluk olmaz olsun denilemez. “İş bitirip ümmetin huzurunu sağlayan yalan fitnelere sebep olan doğrudan daha iyidir.” Allah’ın istediği bir maksada ulaşmak mübah ise, yalan da mübahtır; vacip ise, yalan söylemek de vaciptir. Bir zalimin öldürmek istediği bir insanı diğer bir müslümanın zulmü önlemek için saklaması veya yalan söylemesi vacip olur.( 1)

1550. Ümmü Külsûm radıyallahu anhâ’dan Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu işittiği nakledilmiştir:

"İnsanların arasını düzeltmek maksadıyla birinden ötekine uygun sözler taşıyan (veya hayırlı konuşan) yalancı sayılmaz."(2)

Müslim'in rivayetinde(3) şu ifadeler yer almaktadır:

Ümmü Külsûm şöyle dedi:

"Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in, şu üç hal dışında, halkın yalan söylemesine ruhsat verdiğini hatırlamıyorum:

Harbte,

Kişilerin arasını düzeltmekte,

(Aile dirliğini sağlamak için) kocanın hanımına, hanımın kocasına söylediği sözlerde."


Kaynak:

(1)-Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 449.
(2)-Buhârî, Sulh 2; Müslim, Birr 101. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 50; Tirmizî, Birr 26.
(3)-Birr 101.251’de geçmişti.

mehmet selim polat

4 Ekim 2009 Pazar

TSK'dan Başörtüsü FETVASI,Diyanete İhtiyaç Kalmadı

TSK'DAN BAŞÖRTÜSÜ FETVASI,DIYANETE İHTIYAÇ KALMADI

.

Asker,İslam adına Fetva vermeye başladı.Herkes Görevini yapmalı,Olur- olmaz Zırvalamamalı.Örtünmek İslamın emridir.Türk Silahlı Kuvvetleri görevini yapsın,başkasının işine burnunu sokmasın.

Genelkurmay Başkanlığı tarafından askerlere dağıtılan ve üzerinde "Hizmete Özel"yazan kitapçıkta, başörtüsünün bir Kur'an hükmü ve ifadesi olmadığı iddia ediliyorve "Türk gelenek ve göreneklerinde türban,peçe ve çarşaf yoktur.Türban, belirli dini inanışın simgesi olarak, toplum yaşamımıza bilinçli olarak sokulmuştur. Peçe ve çarşaf ise, İran ve Bizans kaynaklıdır" deniliyor.

Kitapçıkta, Kur'an'ın örtünme ile ilgili ayetlerinin, doğruluğu ve gerçekliği tam olarak bilinmeyen hadislere dayanılarak açıklandığı, söz konusu hadislerin de Kur'an hükümleri gibi ortaya konulduğu öne sürülüyor. Genelkurmay Başkanlığı'nın söz konusu kitapçığı, kendisi gibi resmi kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'nun 29 yıl önce verdiği ve 'Başörtüsünün dinin emri olduğu'na yönelik kararını dikkate almadığını gösteriyor.

İŞTE O SKANDAL İFADELER

Ergenekon Terör Örgütü soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve örgütün yöneticisi olduğu gerekçesiyle yargılanan Ergenekon sanığı emekli Orgeneral Hurşit Tolon'da ele geçirilen 14 sayfalık kitapçıkta şu ifadeler yer alıyor:

"Bu kitap, irticai unsurların baş örtüsü veya türbanı simge yaparak, demokratik ve laik Cumhuriyet aleyhine karşı başlattıkları gerici girişimlerin nedenlerini, Devletin kamu kurum ve kuruluşlarında uyguladığı kılık-kıyafet düzenlemelerinin hukuki gerekçelerini ve Anayasa ve kanunlar çerçevesinde konuya yaklaşımın nasıl olması gerektiğini açıklamak maksadıyla hazırlanmıştır."
(�)
"Türkiye'de başörtüsü veya türbanın kullanılması yasak değildir. Yasak, devletin temel düzeninin ve halka hizmette eşitliğin kısmen de olsa din kurallarına dayandırılmayacağı esasından hareketle, kamu kurum ve kuruluşlarında uygulanmaktadır. Devletin; sokakta, evinde, tarlasında ve kendi işyerinde başörtüsü ve türban kullanan kadınlarımızın kılık-kıyafetine karışması ve bunlara karşı herhangi bir yasak uygulanması söz konusu değildir."

(�)
"Türban, bir Kur'an hükmü ve ifadesi değildir. Bugün analarımız, ninelerimiz ve kadınlarımız başörtüsünü dini bir gerekçeden ziyade, bir giyim ve yaşam tarzı olarak kullanmakta ve takmaktadır."
(�)
"Türk gelenek ve göreneklerinde türban, peçe ve çarşaf yoktur. Türban, belirli dini inanışın simgesi olarak, toplum yaşamımıza bilinçli olarak sokulmuştur. Peçe ve çarşaf ise, İran ve Bizans kaynaklıdır"
"(�) Devletin kamu kurum ve kuruluşlarında uyguladığı kıyafet düzenlemesinin bir amacı da, belirli bir dini düşünce ve inanışa göre; kılık-kıyafet, düşüncesi ve ibadeti aynı olan tek tip insan yetişmesine mani olmaktır."
"(�) Kur'an'ın örtünme ile ilgili ayetleri, doğruluğu ve gerçekliği tam olarak bilinmeyen hadislere dayanılarak açıklanmakta, bu hadisler de Kur'an hükümleri gibi ortaya konulmaktadır."

"Anayasa'ya ve bu yargı kararlarına rağmen, bugün gelinen noktada; ‘Başörtüsü ve türban', din adına, demokratik ve laik Cumhuriyetimize karşı başlatılan karanlık amaçlı bir mücadelenin ‘simgesi' haline getirilmiştir. ‘Başörtüsünü bir yaşam ve giyim tarzı olarak benimseyen' insanlarımız, bu karanlık amaçlı mücadelenin esas oyuncuları tarafından, kendi amaçları doğrultusunda kullanmaya çalışılmaktadır..."

DİYANET: BAŞÖRTÜSÜ ALLAH'IN EMRİDİR

Başörtüsü konusunda Diyanet İşleri Başkanlığı, 29 yıl önce çok önemli bir fetva verdi. Din İşleri Yüksek Kurulu'nun 30 Aralık 1980 tarihli ve 77 nolu kararında da; "Cenab-ı Hak, Müslüman kadınların başörtülerini, saçlarını, başlarını, kulaklarını, boyun ve gerdanlarını örtecek şekilde yakalarının üzerine salmasını emretmiştir" deniliyor.
Başörtüsünün İslâm dininin kesin emri olduğu, Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'nun 3 Şubat 1993 tarihli ve 6 nolu kararında şöyle yer almıştı:

"Başörtülerini, saçlarını, başlarını, boyun ve gerdanlarını iyice örtecek şekilde yakalarının üzerine salmaları, dinimizin, Kitap, Sünnet ve İslâm âlimlerinin ittifakıyla sabit olan kesin emridir. Müslümanların bu emirlere uymaları, dinî bir vecibedir."

Din İşleri Yüksek Kurulu'nun 30 Aralık 1980 tarihli ve 77 nolu kararında da; "İmam-Hatip Liselerinin yönetmeliğinde, dinimizin Müslüman kadınların örtünmesi ile ilgili hükümlerine aykırı Anayasamızın tanıdığı kişinin temel hak ve hürriyetlerini zedeleyici ve sözü edilen okulların yönetim, eğitim ve öğretim faaliyetlerini olumsuz yönde etkileyici nitelikte hükümlerin yer almasının uygun olmayacağı mütalâa olunmuştur" deniliyor.

(Vakit)

İŞTE O SKANDAL İFADELER

http://www.memleket.com.tr/news_detail.php?id=50334&uniq_id=1254575393

http://www.sonsayfa.com/Haberler-tsk-kitabinda-basortusu-fetvasi--126306.html

mehmet selim polat


H aççolara Kanmayınız

Big HugRunningJeepDuel GunsBible 2GrenadeProudGrenadeBible 2It

25 Eylül 2009 Cuma

Şeytanın özellikleri,Kimde Var?.

Şeytanın özellikleri

1. Sinsi ve Yalancıdır.-(İbrahim Suresi, 22)

2. Azgın ve Kaypaktır.-(Hac Suresi, 3)

3. Gücü Yalnızca Çağırmaya Yeter.-(İbrahim Suresi, 22)

4. İyilikten ve Hayırdan Yana Hiçbir Yönü Yoktur.-(Nisa Suresi, 117)

5. İnsanlar Üzerindeki Etkisi Pisliktir.-(Enfal Suresi, 11)

6. İnsanların Şükretmelerini Engellemek İster.-(Araf Suresi, 17)

7. İnsanlara Korku Vermeye Çalışır.-(Al-i İmran Suresi, 175)

8. Müminlerin Arasını Bozmaya Çalışır.-(İsra Suresi, 53) (Maide Suresi, 91)

9. İnsanları, Sözde Onlara İyilik Yaptığına İkna Etmeye Çalışır.-(Araf Suresi, 20-21)

10. Allah’ın Adını Kullanarak Saptırmaya Çalışır.-(Fatır Suresi, 5-6)

11. Mü’minlerin Zamanla Yıpranmalarını İster.-(Al-i İmran Suresi ,155)

12. Yalan Vaadlerde Bulunur.-(İbrahim Suresi, 22)

13. Kuruntulara ve Kuşkulara Düşürmeye Çalışır.-(Nisa Suresi, 119-120)

14. Sapkın Amelleri Süslü ve Çekici Gösterir.-(Neml Suresi, 24)

15. Fakirlik Korkusu Vermeye Çalışır.-(Bakara Suresi, 268 )

16. Kibir Vermeye Çalışır.-(Sad Suresi, 74-75)

17. Gösteriş İçin İbadet Etmeye Teşvik Eder.-(Nisa Suresi, 38 )

18. Ayetlerden Uzaklaştırmaya Çalışır.-(Zuhruf Suresi, 36-37)

19. Unutkanlık ve Dalgınlık verir.-(Mücadele Suresi,19) (En’am Suresi, 68 ) (Kehf Suresi, 63)

20. Duygusallık Telkini Yapar.-(İsra Suresi, 64) (Mümtehine Suresi,1-3)

21. Detaylara Daldırır.-(Bakara Suresi, 67-71)

22. İsrafa Teşvik Eder.-(İsra Suresi, 26-27)

23. Gerçek şu, şeytan size düşmandır,öyleyse siz de onu düşman edinin.-(Fatır Suresi, 6)


Haççolara Kanmayınız


Big HugRunningJeepDuel GunsBible 2GrenadeProudGrenadeBible 2It

http://mehmetselimpolat.wordpress.com/2009/09/19/seytanin-ozellikleri/

27 Ağustos 2009 Perşembe

Zina Eden Cezalanmalı

(NÛR suresi 2. ayet)

الزَّانِيَةُ وَالزَّانِي فَاجْلِدُوا كُلَّ وَاحِدٍ مِّنْهُمَا مِئَةَ جَلْدَةٍ وَلَا تَأْخُذْكُم بِهِمَا رَأْفَةٌ فِي دِينِ اللَّهِ إِن كُنتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَلْيَشْهَدْ عَذَابَهُمَا طَائِفَةٌ مِّنَ الْمُؤْمِنِينَ

Zina eden kadın ve zina eden erkaekten her birine yüz sopa vurun; Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah'ın dininde (hükümlerini uygularken) onlara acıyacağınız tutmasın. Müminlerden bir gurup da onlara uygulanan cezaya şahit olsun.

.Zina işleyen Mutlaka cezalandırılmalıdır

Beker olanlar Dövülmeli,Evli olanlar Recmedilmeli

25 Temmuz 2009 Cumartesi

ALLAH'IN SEÇTİĞİ ÖRNEK İNSAN

DÜNYA'DA TEK ÖRNEK KİŞİ
EN GÜZEL ÖRNEK Hz.MUHAMMEDDİR

وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِين
(ENBİYÂ suresi 107. ayet)
(Resûlüm!) Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.
وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا مُبَشِّرًا وَنَذِيرًا
(FURKÂN suresi 56. ayet)
(Resûlüm!) Biz seni ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
إِنَّكَ لَا تَهْدِي مَنْ أَحْبَبْتَ وَلَكِنَّ اللَّهَ يَهْدِي مَن يَشَاء وَهُوَ أَعْلَمُ بِالْمُهْتَدِينَ
(KASAS suresi 56. ayet)
(Resûlüm!) Sen sevdiğini hidayete erdiremezsin; bilakis, Allah dilediğine hidayet verir ve hidayete girecek olanları en iyi O bilir.
وَمَا كُنتَ تَتْلُو مِن قَبْلِهِ مِن كِتَابٍ وَلَا تَخُطُّهُ بِيَمِينِكَ إِذًا لَّارْتَابَ الْمُبْطِلُونَ
(ANKEBÛT suresi 48. ayet)
Sen bundan önce ne bir yazı okur, ne de elinle onu yazardın. Öyle olsaydı, bâtıla uyanlar kuşku duyarlardı.
يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ إِنَّا أَرْسَلْنَاكَ شَاهِدًا وَمُبَشِّرًا وَنَذِيرًا 
(AHZÂB suresi 45. ayet)
Ey Peygamber! Biz seni hakikaten bir şahit, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.

وَمَا يَسْتَوِي الْأَحْيَاء وَلَا الْأَمْوَاتُ إِنَّ اللَّهَ يُسْمِعُ مَن يَشَاء وَمَا أَنتَ بِمُسْمِعٍ مَّن فِي الْقُبُورِ
(FATIR suresi 22. ayet)
Dirilerle ölüler de bir olmaz. Şüphesiz Allah, dilediğine işittirir.
Sen kabirlerdekilere işittiremezsin!.

وَالَّذِينَ اتَّخَذُوا مِن دُونِهِ أَولِيَاء اللَّهُ حَفِيظٌ عَلَيْهِمْ وَمَا أَنتَ عَلَيْهِم بِوَكِيلٍ
(ŞÛRÂ suresi 6. ayet)
Allah’tan başka dostlar edinenleri Allah daima gözetlemektedir. Sen onlara vekil değilsin.

أَفَأَنتَ تُسْمِعُ الصُّمَّ أَوْ تَهْدِي الْعُمْيَ وَمَن كَانَ فِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ
(ZUHRUF suresi 40. ayet)
(Resûlüm!) Sağırlara sen mi işittireceksin; yahut körleri ve apaçık sapıklıkta olanları doğru yola sen mi ileteceksin?.
ثُمَّ جَعَلْنَاكَ عَلَى شَرِيعَةٍ مِّنَ الْأَمْرِ فَاتَّبِعْهَا وَلَا تَتَّبِعْ أَهْوَاء الَّذِينَ لَا يَعْلَمُونَ
(CÂSİYE suresi 18. ayet)
Sonra da seni din konusunda bir şeriat sahibi kıldık. sen ona uy; bilmeyenlerin isteklerine uyma.
وَأَطِيعُوا اللَّهَ وَأَطِيعُوا الرَّسُولَ فَإِن تَوَلَّيْتُمْ فَإِنَّمَا عَلَى رَسُولِنَا الْبَلَاغُ الْمُبِينُ
(TEĞÂBÜN suresi 12. ayet)
Allah’a itaat edin, Peygamber’e de itaat edin. Yüz çevirirseniz bilin ki, elçimize düşen apaçık bir duyurmadır.
وَإِنَّكَ لَعَلى خُلُقٍ عَظِيمٍ
(KALEM suresi 4. ayet)
Ve sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin.

Video Şiirler

Big HugRunningJeepDuel GunsBible 2GrenadeProudGrenadeBible 2It

Diğer Listelerim