Her kesimden müslümanın gündemini işgal eden bir konudur ; müslümanlar niye darmadağınık , niye bir araya gelmiyorlar ? ... vb. sorusu .
Bunun sebebi bellidir. Kur’an-ı kerim’in pek çok ayetinde ve Hz. Peygamberin hadis-i şeriflerinde buyurduğu ayrılıkların sebebi , ve bir araya gelmenin şartlarını da bildirmişlerdir .
Bu ayeti anlamaya çalışırsak , bu buyruklar :
1 – Allah’ın dinine Hanif olarak yönelmeyi emretmektedir . Haniflik ise her türlü din ve sistemden yüz çevirip yalnızca Allah’ın dinine , Allah’ın buyruklarına itaati kabul etmek , O’nun dışında kalan , O’na uymayan her şeyi red etmek demektir . Buna göre müslümanların aralarındaki ihtilafları kaldırmalarının birinci şartı , kayıtsız ve şartsız olarak Allah’ın dinine teslim olmayı kabul etmeleridir.
2 – Yalnız İslam dini insan fıtratına uygun bir düzendir. Onun dışında kalan bütün sistemler , İnsanın tabiatına aykırıdır. Bu aykırılık dolayısıyla hem batıldırlar , hem de insanı dünyada da ahirette de mutlu edemezler ve doğruya iletemezler.
3-İnsanların çoğunun bu gerekçelerden haberi olmayabilir. Daha doğrusu yoktur . çoğunluğun bu gerçeği bilmeyişi, müminlerin inanç ve kanaatlerinde bir zayıflamaya , bir gevşekliğe sebebiyet vermemelidir.Çoğunluğun peşine takılıp gitmiş olması , müminlerin Allah’a dönüşlerine engel olmamalıdır.
4- Allah’tan korkmak , namaz kılmak, yani Allah’ın bütün emir ve hükümlerini yerine getirmek ve özellikle de namazı dosdoğru kılmak, doğru yol üzerinde sebat etmenin teminatıdır.Bu arada müşriklerin yolunu izlememek için özel bir gayret harcamak da önemle vurgulanmalıdır.
5 - Bu temel esaslara riayet etmek, bir araya gelmenin şartıdır. Bunların yitirilmesi ise müşrikler gibi dinde tefrikaya düşüp, bölük pörçük olmanın belirtisidir. Bunlar yitirildiği takdirde bir arada olmaya imkan ve ihtimal yoktur . O halde, birlikteliklerini yitirmiş müslümanların, ihtilaflarını evvela çözümleme esaslarında ve yöntemlerinde ittifak sağlamaktan işe başlayarak , Allah’ın emrettiği şekilde ortak anlayış , tavır , ahlak, eğitim, hareket , plan ve programları üzerinde ittifak yoluna gitmeye çalışmaları zorunludur.
Bunun ön şartlarından biri de hangi tarafın dile getirdiğine bakmaksızın, hakka teslimiyet asaletini gösterebilmeye samimi olarak hazır olmaktır. “Bölük pörçük olmayın “ diye nitelendirilen hadisenin müslümanların kendilerinden gelen iç sebebi, Allah’ın dinini gereği gibi anlayıp yaşamamalarıdır. Dış sebebi ise hiç şüphesiz adına demokrasi denilen düzenin müslümanlara gereği gibi dinlerini öğrenme, yaşama, tebliğ ve nesillerine telkin fırsat ve imkanını tanımaması , mevcut imkanlarını da ortadan kaldırması, bununla da yetinmeyerek sahip oldukları dinlerinden uzaklaşmalarını hedef alan direkt ve dolaylı , gizli ve açık programlarını faaliyet alanına koymasıdır.
“أَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَ وَمَنْ أَحْسَنُ مِنَ اللّهِ حُكْمًا لِّقَوْمٍ يُوقِنُونَ ''Yoksa cahiliyye hükmünü mü arıyorlar? kesinlikle bilen bir toplum için Allah'tan daha güzel hüküm veren kim olabilir? “ (Maide 50 )
وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ وَلَا مُؤْمِنَةٍ إِذَا قَضَى اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَمْرًا أَن يَكُونَ لَهُمُ الْخِيَرَةُ مِنْ أَمْرِهِمْ وَمَن يَعْصِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَالًا مُّبِينًا
“ Bununla beraber Allah ve Resulü bir işe hükmettiği zaman, gerek mümin bir erkek ve gerekse mümin bir kadın için, o işlerinde başka bir tercih hakkı yoktur. Her kim de Allah ve Resulüne âşi olursa açık bir sapıklık etmiş olur” (Ahzab 36 )
“ İbrahim'de ve onunla beraber bulunanlarda sizin için güzel bir misal vardır, onlar kavimlerine demişlerdi ki:
"Biz sizden ve sizin Allah'tan başka taptıklarınızdan uzağız. Sizi tanımıyoruz. Siz bir tek Allah'a inanıncaya kadar sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve nefret belirmiştir." (Mümtehine.4 )
''Hidayet kendisine tebliğ edildikten sonra kim Rasule karşı çıkar ve mü’minlerin yolundan başka bir yola saparsa, onu seçmiş olduğu yolda bırakır, cehenneme atarız. O ne kötü bir düşüştür.” (Nisa 115 )
Tebliğ çalışmasıdır ; şahit ol Ya Rab !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder